Tutumluluk: İnsanın parasını, malını, eşyalarını, zamanını, imkânlarını ve sağlığını gerektiği gibi kullanması ve korumasına tutumluluk denir. Sahip olunan imkânları ihtiyacı kadar harcama, aşırı harcamadan kaçınma, idareli kullanmadır.
Tutumlu insan yarınını düşünür ve geleceğe yatırım yapar. Savurgan insan ise bu günü düşünür, yarını düşünmez.
Tutumluluk ve Kanaatkarlık Posteri ve Afişi
Tutumluluk Değeri Özlü sözler:
Ak akçe kara gün içindir.
Ayağını yorganına göre uzat.
Damlaya damlaya göl olur.
Har vurup, harman savurma.
İşten artmaz, dişten artar.
Sakla samanı, gelir zamanı.
Emek olmayınca, yemek olmaz.
Tutumluluk Değeri Video
İlgili Hadisler:
İktisat eden zenginleşir, israf eden fakirleşir. [Bezzâr]
Kimseye muhtaç olmadan yaşayan kanaatkâr Müslüman ne mutlu! [Tirmizî]
Sakın tamahkâr olmayın! Çünkü tamah, fakirliğin ta kendisidir. [Taberânî]
Kurtarıcı üç şeyden biri, varlıkta, yoklukta, zenginlikte, fakirlikte, iktisada riayet etmektir. [Beyhekî]
İktisat etmek, maişetin yarısıdır. [Hatib]
Tedbirli olmak, geçimin yarısıdır. [Deylemî]
Ey insanlar, rızkınızı güzel yollardan arayın! Herkes takdir edilenden fazla rızka kavuşamaz. Takdir edilen rızka kavuşup onu yemedikçe de dünyadan göçmez. İstemese de rızkı kendine verilir. [Hakim]
Cebrail aleyhisselam bildirdi ki, rızkını yemeden kimse ölmez. Öyle ise Allahtan korkun, rızkınızı güzel yollardan arayın! [Hakim]
Rızkın için üzülme! Takdir edilen rızık seni bulur. [İsfehani]
Peygamber efendimiz; Eğer Allah korkusunu kendinize sermaye edinirseniz, rızkınız, ticaretsiz ve sermayesiz gelir. Buyurup şu mealdeki ayet-i kerimeyi okudu: (Kim Allahtan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder ve rızkını ummadığı yerden gönderir. [Taberânî- Talak2,3]
Güzel giyinin ki, Allahın size verdiği nimetlerin eseri görülsün! [Taberânî]
Allah bir kuluna nimet verdiğinde, o nimetin eserinin o kulun üzerinde görülmesini sever. [Taberânî]
Peygamber efendimiz, perişan kılıklı birine, malının olup olmadığını sordu. O kimse de her çeşit malının bulunduğunu söyledi. Bu kimseye buyurdu ki: Allah sana bir mal verince, bu nimetin eseri senin üzerinde görülsün. [Nesâî]
Süsten kaçınmak imandandır. [İbni Mace]
Allahü teâlâ mütevazı elbise giyineni sever. [Beyhekî]
Süs ve gösteriş için giydiği elbiseyi, üstünden çıkarmadığı müddetçe Allahü teâlâ, ona rahmet etmez. [Taberânî]Kibir ve gösteriş için, şöhret sahibi kimselerin giydiği elbiseyi giyineni, Allahü teâlâ, o elbiseleri ile birlikte ateşe atar. [Ruzeyn]
Ya Aişe, şu iki elbiseyi
yıka, bilmiyor musun elbiseler tesbih eder, kirlenince tesbih etmeleri kesilir.
[İbni Asakir]
TUTUMLU OLMANIN ÇEŞİTLERİ
Tutumun çeşitlerini dört ana bölümde toplayabiliriz:
1- Parada Tutumlu Olmak: Elimize geçen paranın bir kısmını geleceğimiz için bankada hesap açarak biriktirmekle olur.
2- Malda Tutumlu Olmak: Bize kalan malları har vurup harman savurarak bitirmemek; giydiğimiz, kullandığımız eşyaları temiz olarak ve iyi korumakla olur. Yediği yemeğin yarısını tabakta bırakan, elbiselerini kirleten, ayakkabılarını boyamayan, okul sıralarını çizen, yazı yazan, tebeşirleri boşa harcayan, muslukları, elektrikleri açık bırakanlar tutumlu değildirler.
İnsanlar malda tutumlu olmaya küçük yaşta alıştırılmalıdırlar. Bu bir eğitim işidir. Aile ve okul, çocuğa bu eğitimi kazandırmalıdır. Aksi halde yarın büyüdükleri zaman hiç bir şeyin kıymetini bilmez; mal ve eşya sahibi olmazlar.
3- Zamanda Tutumlu Olmak: Zamanı iyi değerlendirmek, tembellik etmemekle olur. Zamanı iyi değerlendirip boşa zaman harcamayan insanlar, rahat ve huzurlu bir hayat yaşarlar. Atalarımız “Vakit nakittir” “Zaman parayı, para da malı kazanır” demişler.
4- Sağlıkta Tutumlu Olmak: Sağlığımızı tehdit eden şeylerden uzak durmak, vücudu yıpratmamak, hastalıklardan korumakla olur. Sağlığı yerinde olmayan bir insanın parasının, malının hiç bir kıymeti yoktur. Kanuni Sultan Süleyman, “Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi. Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” diyerek sağlığın önemini çok anlamlı bir şekilde dile getirmiştir.
Parada, malda zamanda ve sağlıkta tutumlu olmaya çalışmalıyız. Böylece hem kendimize, hem ailemize, hem de milletimize yararlı birer insan oluruz. Bu, hem kendimize hem de yurdumuza karşı bir görevimizdir.
DAHA FAZLA İÇERİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder