Önce Birinci Dünya Savaşı, sonra da Kurtuluş Savaşı, ülkemizin bütün kaynaklarını tüketmişti. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ekonomik yönden çok kötü bir durumdaydı. Sanayi kuruluşumuz hemen hemen hiç yoktu.
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası Posterler ve Afişler
1.Poster
Yerli Malı Şarkısı
BİZİM YERLİ MALIMIZ
Elin kokusuz, yapma gülünden güzel gelir.
Bana bizim bahçede boy atacak çalımız.
Yabancı tezgahlarda boy boy, kolay dokunan
Paspaslardan güzeldir el emeği halımız.
Yüz vermem yabancının çeşit çeşit rengine
Bayraklaşır gözümde beyazımız, alımız.
Ne Frenk elmasına, ne Arap hurmasına
Muhtaç etmez ki bizi meyve dolu dalımız.
Gerçekten daha gerçek, güzelden daha güzel,
Her karışı hazine bizim yurt masalımız.
Arıca birlik olup çalışmayı bildik mi
Petekleri doldurur mis kokulu balımız.
Keçe olsa, yabanın ipeğinden güzeldir
Bizim yerli malımız, bizim yerli malımız...
BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR
YERLİ MALI
Üstüm, başım, İçim, dışım.
Ayakkabım yerli malı…
Vatanını seven insan,
Yerli malı kullanmalı.
Neden param avuç avuç
Yabancıya gitsin bütün?
O paralar diken olur,
Canımızı yakar bir gün.
Yerli malı duruyorken
Yabancıya bakar mıyım?
İşçimizin emeğini
Bile bile yıkar mıyım?
Çeşidi az olsa bile,
Yerli malı, vatan malı
Başka türlü düşünenler
Varlığından utanmalı.
HAKKI SUNAT
MEYVELER YERLİ MALI
Adımdır mandalina
Sağlık veririm sana
Pek sevimli meyveyim
Bol bol yiyin bakayım
Amasya elmasıyım
Meyvelerin hasıyım
Al sarı yanağım var
Beni yersen kan yapar
Ankara'dır memleketim
Koyu sarıdır rengim
Isırınca bal akar
Yiyenlere can katar
Al portakal bal portakal
Yemezsen de seyrine dal
Kokum bile başka benim
Şerbet dolu hep bedenim
İzmir’in üzümleri
Sevilmez mi arkadaş
İnsanlara pek yarar
Kurusu var yaşı var
Çiçek olur açılırım
Mercan gibi saçılırım
Hastaya nar sorulmaz
Şurubuna doyulmaz
Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası örnek konuşma metni
Önce Birinci Dünya Savaşı, sonra da Kurtuluş Savaşı, ülkemizin bütün kaynaklarını tüketmişti. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ekonomik yönden çok kötü bir durumdaydı. Sanayi kuruluşumuz hemen hemen hiç yoktu. Tarıma elverişli alanların ise çok azı ekilebiliyordu. Tarımla uğraşan köylüler yoksuldu. Hem kaldı ki, peş peşe girdiğimiz savaşlar tarım yapacak genç nüfusu tüketmişti. Bir çok ürünü yabancılardan almak zorunda kalmıştık.
Bu yokluk günlerinde Atatürk ve arkadaşları, kendi kendimize yetecek bir ekonomiye sahip olmak arzusundaydılar. Yabancı mallar yerine, kendi ürettiklerimizle yetinmenin gereğini halka anlatmak istiyorlardı. 12 Aralık 1929 günü zamanın başbakanı İsmet İnönü, Millet Meclisi'nde yaptığı bir konuşmada, yerli malı kullanmanın öneminden ve tutumlu olmaktan bahsetti. Okullarımız, 1946 yılından itibaren 12 Aralık'la başlayan haftayı Yerli Malı Haftası olarak kutlamaya başladılar. 1983 yılında bu haftanın adı, Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası oldu.
Bu hafta süresince, tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi anlatılır. Aşırı harcamaya savurganlık, bundan kaçınmaya da tutum diyoruz. Tutumlu olma alışkanlığı küçük yaşlarda başlar. Paranın kâr amacıyla bir mala yatırılmasına ise yatırım denir.
Yabancı mal alırken, verdiğimiz paranın bir daha geri gelmeyeceğini düşünmeliyiz. Bu nedenle, elimizden geldiği ölçüde Türk Malı kullanmalıyız. Yabancı ülkelere para akışını önlemede, Türk Malı kullanmanın önemi büyüktür.
Saygılarımla...
(İçi yemiş dolu sepeti boynuna asan veya koluna takan bir çocuk ortaya çıkar ve bağırır)
- Gelin gelin hey çocuklar, Bakın size ne getirdim! Öyle güzelmişki bunlar yarısını ben bitirdim!..
(Sekiz çocuk ellerini uzatarak yürürler)
Sepeti tutan çocuk:
- Durun ama acele yok, sabırsızlık göstermeyin! Hepinize bol bol yeter, sıra ile alıp yiyin.
(Çocuklar birer birer gelerek sepetten birer yemiş alır ve aldıkları yemişlere ait şiirlerini okurlar)
Yemiş - Ben bir incir olacağım, Güzel Aydın İncirinden Burdaki yurt yemişleri Hepsi güzel birbirinden
Üzüm - Ben de üzüm seviyorum. Onu yaz kış hep yiyorum. Kansızlara kandır üzüm, Sevilmez mi iki gözüm?
Kayısı - Yemişlerin nazlısı Malatya kayısısı Kurusu da ayrı güzel Var mı bundan gayrı güzel?
Fındık - Fındıkları ben topladım.
Sevincimden bak hopladım, Çıtır çıtır yiyeceğim. Yaşa fındık diyeceğim.
Mandalina - Mandalina, portakal İstersen gel sende al. Mis gibi kokusu var Hele tadı balmı bal.
Ceviz - Ceviz içi kestane Bir iki üç dört tane. Avucum dolu yemiş Kim bana obur demiş?
Armut - Armuda bak ne olmuş, İçi şeker, bal dolmuş. Tereyağ soyu armut, Isır ısır hemen yut.
Elma - Elmayı da ben aldım En geriye ben kaldım. Harman sonu dervişin Elma, şahı yemişin.
(Aldıkları yemişleri yiyen çocuklar seyircilere ikram etmek isterler. Hepsi birden)
Bin yaşasın yemişler! Yemiş sağlık demişler , Sizde buyurun sepetten (Derken boş sepete bakarlar) A.a.a.a yemişleri yemişler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder