14 Ocak 2021 Perşembe

Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası (12-18 Aralık)

 


Önce Birinci Dünya Savaşı, sonra da Kurtuluş Savaşı, ülkemizin bütün kaynaklarını tüketmişti. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ekonomik yönden çok kötü bir durumdaydı. Sanayi kuruluşumuz hemen hemen hiç yoktu.

 Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası Posterler ve Afişler

1.Poster

Orijinal Boyut için:



2.Poster

 
Orijinal Boyut için:



 Yerli Malı Şarkısı



 

BİZİM YERLİ MALIMIZ

Elin kokusuz, yapma gülünden güzel gelir.

Bana bizim bahçede boy atacak çalımız.

 

Yabancı tezgahlarda boy boy, kolay dokunan

Paspaslardan güzeldir el emeği halımız.

 

Yüz vermem yabancının çeşit çeşit rengine

Bayraklaşır gözümde beyazımız, alımız.

 

Ne Frenk elmasına, ne Arap hurmasına

Muhtaç etmez ki bizi meyve dolu dalımız.

 

Gerçekten daha gerçek, güzelden daha güzel,

Her karışı hazine bizim yurt masalımız.

 

Arıca birlik olup çalışmayı bildik mi

Petekleri doldurur mis kokulu balımız.

 

Keçe olsa, yabanın ipeğinden güzeldir

Bizim yerli malımız, bizim yerli malımız... 

BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR

 

YERLİ MALI

Üstüm, başım, İçim, dışım.

Ayakkabım yerli malı…

Vatanını seven insan,

Yerli malı kullanmalı.

 

Neden param avuç avuç

Yabancıya gitsin bütün?

O paralar diken olur,

Canımızı yakar bir gün.

 

Yerli malı duruyorken

Yabancıya bakar mıyım?

İşçimizin emeğini

Bile bile yıkar mıyım?

 

Çeşidi az olsa bile,

Yerli malı, vatan malı

Başka türlü düşünenler

Varlığından utanmalı. 

HAKKI SUNAT

 

MEYVELER YERLİ MALI

Adımdır mandalina

Sağlık veririm sana

Pek sevimli meyveyim

Bol bol yiyin bakayım

 

Amasya elmasıyım

Meyvelerin hasıyım

Al sarı yanağım var

Beni yersen kan yapar

 

Ankara'dır memleketim

Koyu sarıdır rengim

Isırınca bal akar

Yiyenlere can katar

 

Al portakal bal portakal

Yemezsen de seyrine dal

Kokum bile başka benim

Şerbet dolu hep bedenim

 

İzmir’in üzümleri

Sevilmez mi arkadaş

İnsanlara pek yarar

Kurusu var yaşı var

 

Çiçek olur açılırım

Mercan gibi saçılırım

Hastaya nar sorulmaz

Şurubuna doyulmaz

 

Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası örnek konuşma metni

Sevgili Arkadaşlar!
Önce Birinci Dünya Savaşı, sonra da Kurtuluş Savaşı, ülkemizin bütün kaynaklarını tüketmişti. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ekonomik yönden çok kötü bir durumdaydı. Sanayi kuruluşumuz hemen hemen hiç yoktu. Tarıma elverişli alanların ise çok azı ekilebiliyordu. Tarımla uğraşan köylüler yoksuldu. Hem kaldı ki, peş peşe girdiğimiz savaşlar tarım yapacak genç nüfusu tüketmişti. Bir çok ürünü yabancılardan almak zorunda kalmıştık.
Bu yokluk günlerinde Atatürk ve arkadaşları, kendi kendimize yetecek bir ekonomiye sahip olmak arzusundaydılar. Yabancı mallar yerine, kendi ürettiklerimizle yetinmenin gereğini halka anlatmak istiyorlardı. 12 Aralık 1929 günü zamanın başbakanı İsmet İnönü, Millet Meclisi'nde yaptığı bir konuşmada, yerli malı kullanmanın öneminden ve tutumlu olmaktan bahsetti. Okullarımız, 1946 yılından itibaren 12 Aralık'la başlayan haftayı Yerli Malı Haftası olarak kutlamaya başladılar. 1983 yılında bu haftanın adı, Tutum Yatırım ve Türk Malları Haftası oldu.
Bu hafta süresince, tutumlu olmanın, yatırım yapmanın ve yerli malı kullanmanın önemi anlatılır. Aşırı harcamaya savurganlık, bundan kaçınmaya da tutum diyoruz. Tutumlu olma alışkanlığı küçük yaşlarda başlar. Paranın kâr amacıyla bir mala yatırılmasına ise yatırım denir.
Yabancı mal alırken, verdiğimiz paranın bir daha geri gelmeyeceğini düşünmeliyiz. Bu nedenle, elimizden geldiği ölçüde Türk Malı kullanmalıyız. Yabancı ülkelere para akışını önlemede, Türk Malı kullanmanın önemi büyüktür.
Saygılarımla...
 
 
YEMİŞLER PİYESİ
(İçi yemiş dolu sepeti boynuna asan veya koluna takan bir çocuk ortaya çıkar ve bağırır)

- Gelin gelin hey çocuklar, Bakın size ne getirdim! Öyle güzelmişki bunlar yarısını ben bitirdim!..

(Sekiz çocuk ellerini uzatarak yürürler)

Sepeti tutan çocuk:

- Durun ama acele yok, sabırsızlık göstermeyin! Hepinize bol bol yeter, sıra ile alıp yiyin.

(Çocuklar birer birer gelerek sepetten birer yemiş alır ve aldıkları yemişlere ait şiirlerini okurlar)

Yemiş - Ben bir incir olacağım, Güzel Aydın İncirinden Burdaki yurt yemişleri Hepsi güzel birbirinden…

Üzüm - Ben de üzüm seviyorum. Onu yaz kış hep yiyorum. Kansızlara kandır üzüm, Sevilmez mi iki gözüm?

Kayısı - Yemişlerin nazlısı Malatya kayısısı Kurusu da ayrı güzel… Var mı bundan gayrı güzel?

Fındık - Fındıkları ben topladım.

Sevincimden bak hopladım, Çıtır çıtır yiyeceğim. Yaşa fındık diyeceğim.

Mandalina - Mandalina, portakal İstersen gel sende al. Mis gibi kokusu var Hele tadı balmı bal.

Ceviz - Ceviz içi kestane Bir iki üç dört tane. Avucum dolu yemiş Kim bana obur demiş?

Armut - Armuda bak ne olmuş, İçi şeker, bal dolmuş. Tereyağ soyu armut, Isır ısır hemen yut.

Elma - Elmayı da ben aldım En geriye ben kaldım. Harman sonu dervişin Elma, şahı yemişin.

(Aldıkları yemişleri yiyen çocuklar seyircilere ikram etmek isterler. Hepsi birden)

Bin yaşasın yemişler! Yemiş sağlık demişler , Sizde buyurun sepetten… (Derken boş sepete bakarlar) A.a.a.a yemişleri yemişler.

 

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder